Neden Vitamin ve Besin Takviyeleri Alalım ?
Doğanın ve topraklarımızın, gereksinim duyduğumuz besinleri bizlere ulaştırma konusunda eskisi kadar bonkör olmadığı ortadadır. Yediğimiz domates, eskisi gibi kokmuyor. Kavun kokusunu artık duyamıyoruz. Muz artık eski tadında değil. İçindeki B6 vitamini de yok denecek seviyelere düştü. Nerede eski tavuklar ? Saatlerce piştiğini, bütün mahallenin tavuk koktuğunu anımsıyor musunuz ? Şimdi ise, 15 dakikada tabağımıza geliyor. Çabucak pişiyor. Yapılan çalışmalarda, vitamin kaynağı olduğunu düşündüğümüz meyve ve sebzelerde, ihtiyacımız olan vitamin ve minerallerin son yıllarda çok azaldığını görmekteyiz. Bu nedenle, genç yaşta bile birçok kişide demir eksikliği, vitamin B 12 noksanlığı, folik asit eksikliği görülmektedir. Yapılan çalışmalarda vitamin D3. Noksanlığı toplumda yüzde 60’lara kadar ulaşmaktadır. Her gıdanın temiz, sağlıklı, doğal ve katkısız olanını tercih etmeliyiz. Ancak, besin değerleri azaldıysa, bedenimiz birçok hastalıkla baş edemeyecek hale geliyorsa, besin takviyelerine ihtiyacımız vardır. Diyet veya beslenme takviyeleri ismi de verilen gıda takviyelerinin ardında yatan fikir, yeterli miktarlarda tüketilmeyen besinlerin tedarik edilmesidir. Gıda takviyeleri, hap, tablet, kapsül, sıvı, vb. formunda sağlanan vitaminler, mineraller, aminoasitler, yağ asitleri ve diğer maddeler olabilir. Sıvı formunda olanlar daha hızlı kana karıştıkları için son yıllarda daha fazla tercih edilmektedir. Gıda takviyeleri, çeşitli dozlarda ve farklı kombinasyonlarda mevcuttur. Bununla birlikte, vücudumuzun işlev göstermesi için, her besinden sadece belirli bir miktar gerekmektedir ve daha yüksek miktarlar, daha iyi bir etki yaratmayabilir.